Tüketiciler Birliği'nin 26 Mayıs 2007 tarihli basın açıklamasında yer alan "Görüşme ücretlerinin kontör bazında tahakkuk ettirilmesi nedeniyle tüketiciden yüzde 35 daha fazla bedel tahsil edildiği, haksız yere alınan bu bedellerin toplamının da, yıllık 3 milyar dolar olduğu" ifadesi dayanaksız ve gerçeğe aykırı olup, açıkça Türk Telekom'un ticari itibarını hedef almaktadır.
Türk Telekom'un görüşme ücretlerini kontör bazında tahakkuk ettirmesi nedeniyle tüketiciden yüzde 35 daha fazla bedel tahsil ettiği iddiası tamamen yanlıştır. Ayrıca, Türk Telekom'un 2006 yılındaki ev ve iş telefonlarından yapılan tüm aramalardan elde etmiş olduğu konuşma gelirlerinin 2.4 milyar dolar olduğu göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu açıklamada iddia edildiği gibi Türk Telekom'un 3 milyar dolarlık haksız kazanç elde ettiği ifadesi gerçeklere aykırı ve kötü niyetlidir.
Bilindiği gibi, Türk Telekom'un tüm uygulamaları gibi tarife ile ilgili uygulamaları da, telekomünikasyon sektöründe düzenleme ve denetleme yapma görev ve yükümlülüğü altında bulunan Telekomünikasyon Kurumu onayı ile gerçekleştirilmektedir. Türk Telekom'un abonelik, tüketici işlemleri, tarife uygulamaları ve aynı şekilde kontör bazlı ücret uygulaması da Telekomünikasyon Kurumu tarafından Avrupa Topluluğu regülasyonları dikkate alınarak düzenlenmektedir. Dolayısı ile bu konuda Türk Telekom'un keyfi veya hukuka aykırı hareket ettiğinden söz etmek mümkün değildir.
Türk Telekom'un yeni tarifelerinde ücretlendirme metodu kontör bazlı değil, süre bazlıdır. Aramalar, arama yönüne göre 0,8 saniyeden 60 saniyeye kadar değişen sürelerle ücretlendirilmektedir. Bu uygulama, sadece Türk Telekom'a özgü olmayıp, ülkemizde GSM operatörleri dahil, tüm telekom şirketleri tarafından gerçekleştirilmektedir.
Telekomünikasyon Kurumu ile, saniye bazlı ücretlendirmeye geçiş için yürütülen çalışmalar devam etmekte ve bu çalışmaların sonucunda Kurum'un onayına bağlı olarak Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi saniye bazlı ücretlendirme sistemine geçilmesi söz konusu olabilecek, ancak bu durumda yine Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi çağrı başlatma ücreti uygulaması devreye girecektir.
Tüketiciler Birliği'nin, Telekomünikasyon Kurumu veya Türk Telekom'dan kolayca elde edebileceği böyle bir bilgiyi araştırmaksızın ve somut kaynaklar göstermeden yapmış olduğu bu açıklamanın gerçekleri yansıtmadığını, toplumu doğru bilgilendirmekle yükümlü bir sivil toplum kuruluşunun sorumluluğu çerçevesinde tüketicileri yanlış yönlendiren bu tip açıklamalardan kaçınması gerektiğini belirtmek isteriz.
Türk Telekom'un görüşme ücretlerini kontör bazında tahakkuk ettirmesi nedeniyle tüketiciden yüzde 35 daha fazla bedel tahsil ettiği iddiası tamamen yanlıştır. Ayrıca, Türk Telekom'un 2006 yılındaki ev ve iş telefonlarından yapılan tüm aramalardan elde etmiş olduğu konuşma gelirlerinin 2.4 milyar dolar olduğu göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu açıklamada iddia edildiği gibi Türk Telekom'un 3 milyar dolarlık haksız kazanç elde ettiği ifadesi gerçeklere aykırı ve kötü niyetlidir.
Bilindiği gibi, Türk Telekom'un tüm uygulamaları gibi tarife ile ilgili uygulamaları da, telekomünikasyon sektöründe düzenleme ve denetleme yapma görev ve yükümlülüğü altında bulunan Telekomünikasyon Kurumu onayı ile gerçekleştirilmektedir. Türk Telekom'un abonelik, tüketici işlemleri, tarife uygulamaları ve aynı şekilde kontör bazlı ücret uygulaması da Telekomünikasyon Kurumu tarafından Avrupa Topluluğu regülasyonları dikkate alınarak düzenlenmektedir. Dolayısı ile bu konuda Türk Telekom'un keyfi veya hukuka aykırı hareket ettiğinden söz etmek mümkün değildir.
Türk Telekom'un yeni tarifelerinde ücretlendirme metodu kontör bazlı değil, süre bazlıdır. Aramalar, arama yönüne göre 0,8 saniyeden 60 saniyeye kadar değişen sürelerle ücretlendirilmektedir. Bu uygulama, sadece Türk Telekom'a özgü olmayıp, ülkemizde GSM operatörleri dahil, tüm telekom şirketleri tarafından gerçekleştirilmektedir.
Telekomünikasyon Kurumu ile, saniye bazlı ücretlendirmeye geçiş için yürütülen çalışmalar devam etmekte ve bu çalışmaların sonucunda Kurum'un onayına bağlı olarak Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi saniye bazlı ücretlendirme sistemine geçilmesi söz konusu olabilecek, ancak bu durumda yine Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi çağrı başlatma ücreti uygulaması devreye girecektir.
Tüketiciler Birliği'nin, Telekomünikasyon Kurumu veya Türk Telekom'dan kolayca elde edebileceği böyle bir bilgiyi araştırmaksızın ve somut kaynaklar göstermeden yapmış olduğu bu açıklamanın gerçekleri yansıtmadığını, toplumu doğru bilgilendirmekle yükümlü bir sivil toplum kuruluşunun sorumluluğu çerçevesinde tüketicileri yanlış yönlendiren bu tip açıklamalardan kaçınması gerektiğini belirtmek isteriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder